Ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerinin bazen hayli zor olduğunu biliyoruz. Özellikle yoğun bir tempo içinde olan ebeveynler ile yine yoğun bir tempo içine sokulan çocukların arasındaki ilişki… Çünkü bu ilişki türünde ebeveynler ile çocuklar arasında ortak olarak geçen zaman nispeten daha az olduğu için, sınırlı olan iletişimde doğru mesajları çocuğa aktarmak daha zor olacaktır.
Ama şartlar ne olursa olsun, ebeveynlerin yoğunluğu ne kadarlık bir zaman dilimini kaplarsa kaplasın temel bazı konularda bütün ebeveynlerin aynı hassasiyeti göstermesi gerekir. Bu konulardan biri de çocukların içine girdiği rekabet ortamının dozunu aşarak, çocuğa zarar verecek hale gelmesi…
Çocuğunuzu Yarıştırırken, Ona Zarar Verebilirsiniz
Son dönemlerde hepimizin malumu olduğu üzere, çocuklar hızlı ve yoğun bir temponun içinde günlerini bitiriyorlar. Bu yoğun tempo, onları fazlasıyla yoruyorken aileler de kendilerini bu tempoya kaptırınca bazen sınavlara hazırlananın çocukları değil de kendileri olduğunu zannediyorlar.
Bu hırs ve kendini kaptırma duygusuyla, müthiş bir rekabete giren ebeveyn çocuğunun eksiğini ya da başarısızlığını başka çocukların başarılarıyla sürekli mukayese etmeye başlıyor.
İşte tehlike çanları da tam da bu nokta çalmaya başlıyor. Çocuktaki rekabet duygusunun varlığı tehlikeli değil, bunu söylemek istemiyoruz, aksine bu duygu ona çalışma azmi verebilir ve başarısını artırabilir. Sadece bu rekabet duygusunu tetiklerken, onun kişiliğini hırpalayacak, onu işe yaramaz ya da başarısızlığa mahkûm gibi hissettirecek ölçüde söz ve davranışlardan kaçınmak gerekiyor.
Çocuğunun başarılı olmasını her ebeveyn ister. Lakin bu istekte kendini kontrol edemeyen ebeveynler, çocuğunun başarısızlığına ya da daha kötü ihtimalle psikolojik bozukluklarına zemin hazırlıyor olabilirler.