FOMO yani ‘fear of missing out’ teknoloji ve sosyal medyanın dayatmalarıyla körüklenen ve birçok kişinin yaşam kalitesini düşüren bir korku. Sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasının dezavantajlarından biri olan FOMO insanların sürekli başkalarının gülen, eğlenen ve gezen fotoğraflarına bakarak hayatı, eğlenceyi vb. hazları kaçırdığını düşünmesi anlamına gelebilir.
Kişilerin sosyal aktivitelere, yeni çıkan elektronik aletlere, mekanlara gitmek istemesi aslında normaldir. Sevilen arkadaşların buluşmasına katılmak istemek, deniz manzaralı ‘o’ kafeye gitmek istemek ve daha birçok istek, imrenme günlük hayatta anormal bir durum değildir. Ancak bunu bir zorunlulukmuş gibi hissetmek ve yapılamaması, sahip olunamaması durumunda kişinin kendisini depresif, agresif bir halde bulması anormaldir.
FOMO Korkusuna Sahip Olunup Olunmadığı Nasıl Anlaşılır?
Günümüzde insanların artan yalnızlık ve dışlanma fobileriyle beslenmesi, kimseyi reddedememeye, her yenilikte yer almak istemeye meyledilmesine yol açıyor. FOMO bu yüzden insanların hiç beklenmedik durumlara düşmesine sebep olabiliyor. Kişilerin zor durumlarda kalmasına yol açabilen FOMO genellikle planlı programlı hareket etmeyen, maddi anlamda savurgan olan ve kolay tedirginlik hisseden insanlarda görülür.
İnsanlarla olan iletişimleri güçlendirmek, arkadaşlarla plan yapmak gibi temel eylemler ve hayata zaman ayırmak FOMO’nun atlatılması için temel ihtiyaçtır. Ayrıca insanların üzücü duygularını ifade edebilme yöntemleri arasında yer almaması gereken paylaşımlardan kaçınmak faydalı olur. Kimse ile yarışılmasına gerek olmadığını anlamak önemlidir.